Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aşı reddinde gözle görülür bir artış yaşanıyor. Uzmanlar, bu durumun halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Özellikle sosyal medyada dolaşan yanlış ve yanıltıcı bilgiler, aşı karşıtlığını körükleyerek durumu daha da vahim bir hale getiriyor. Peki, aşı reddinin ardındaki nedenler neler ve bu tehlikeli gidişata karşı neler yapılmalı?

Aşı Reddi Neden Artıyor?

Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, aşı reddinin artmasının altında yatan çeşitli faktörlere dikkat çekiyor. Bunların başında, sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler geliyor. Aksakal'a göre, "Sosyal medyada dolaşan asılsız iddialar, insanların aşılar hakkındaki güvenini sarsıyor ve aşı reddine yöneltiyor." Ayrıca, aşıların yan etkileriyle ilgili abartılı haberler ve komplo teorileri de aşı karşıtlığını destekleyen unsurlar arasında yer alıyor.

Bunun yanı sıra, bazı ebeveynlerin çocuklarına aşı yaptırma konusunda tereddüt yaşadığı da biliniyor. Bu tereddütlerin temelinde, aşıların içeriği, yan etkileri ve etkinliği hakkında yeterli bilgiye sahip olmamak yatıyor. Uzmanlar, ebeveynlerin doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinerek bilinçli kararlar vermesinin önemini vurguluyor.

Aşı Reddi Halk Sağlığını Nasıl Tehdit Ediyor?

Aşı reddinin artması, toplumda bağışıklık oranının düşmesine ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasına zemin hazırlıyor. Aşılanma oranlarının düşük olduğu bölgelerde, kızamık, çocuk felci, kabakulak gibi hastalıkların yeniden ortaya çıkma riski artıyor. Bu durum, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Prof. Dr. Aksakal, aşılama programlarının önemine dikkat çekerek, "Aşılama programları sayesinde her yıl milyonlarca insanın hayatı kurtuluyor. Aşılar, sadece bireyleri değil, tüm toplumu hastalıklardan koruyan önemli bir araçtır" diyor. Aşı reddinin artması, bu kazanımları tehlikeye atarak halk sağlığını olumsuz etkiliyor.

Aşı Reddine Karşı Neler Yapılmalı?

• Doğru Bilgilendirme: Toplumu aşılar hakkında doğru ve güvenilir bilgilerle donatmak, aşı karşıtlığıyla mücadelede en önemli adımlardan biridir. Sağlık kuruluşları, okullar ve medya aracılığıyla aşılama programlarının faydaları ve riskleri hakkında bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
• Sosyal Medya Okuryazarlığı: Sosyal medyada dolaşan yanlış bilgilerin önüne geçmek için, insanlara sosyal medya okuryazarlığı eğitimi verilmelidir. Bu eğitimlerde, bilgilerin doğruluğunu nasıl kontrol edebilecekleri ve güvenilir kaynaklara nasıl ulaşabilecekleri öğretilmelidir.
• Uzman Görüşlerine Başvurma: Aşılar hakkında tereddütleri olan ebeveynler, doktorlarına danışarak doğru ve güvenilir bilgi almalıdır. Uzmanların tavsiyeleri doğrultusunda bilinçli kararlar vermek, çocukların sağlığı için en doğrusu olacaktır.
• Kamu Spotları ve Kampanyalar: Aşılamanın önemini vurgulayan kamu spotları ve kampanyalar düzenlenerek toplumun dikkati çekilmelidir. Bu kampanyalarda, aşıların faydaları, riskleri ve aşılama takvimleri hakkında bilgilendirme yapılmalıdır.

Aşı reddinin artması, halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu tehlikeli gidişata karşı, doğru bilgilendirme, sosyal medya okuryazarlığı, uzman görüşlerine başvurma ve kamu spotları gibi çeşitli önlemler alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, aşılar sadece bireyleri değil, tüm toplumu hastalıklardan koruyan önemli bir araçtır.