Harvard'dan Şok Hamle: Fon Kesintisine Rağmen 250 Milyon Dolar!
Ankara Gündem

Harvard'dan Şok Hamle: Fon Kesintisine Rağmen 250 Milyon Dolar!


15 May 20255 dk okuma37 görüntülenmeSon güncelleme: 15 December 2025

Harvard Üniversitesi, son zamanlarda Filistin'e destek gösterileri nedeniyle ABD yönetiminin hedefi haline gelmiş ve 2 milyar dolarlık federal fonu dondurulmuştu. Bu durum karşısında sessiz kalmayan Harvard, beklenmedik bir hamle yaparak dikkatleri üzerine çekti. Üniversite yönetimi, araştırmaların aksamaması için 250 milyon dolarlık bir kaynak ayıracağını duyurdu.

Harvard'dan Araştırmalara Büyük Destek

Harvard Üniversitesi'nin bu kararı, fon kesintilerinin üniversitenin bilimsel çalışmalarını sekteye uğratmaması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Üniversite yetkilileri, ayrılan bu bütçenin özellikle kritik öneme sahip araştırmaların devamlılığı için hayati olduğunu vurguluyor. Bu durum, Harvard'ın araştırma faaliyetlerine verdiği önemi açıkça gösteriyor.

Peki, Harvard bu kaynağı nasıl kullanacak? İşte bazı önemli noktalar:

  • Mevcut araştırma projelerinin finansmanı güvence altına alınacak.
  • Yeni ve gelecek vaat eden araştırmalar desteklenecek.
  • Genç araştırmacıların projelerine öncelik verilecek.

Fon Kesintisinin Ardındaki Nedenler

Harvard Üniversitesi'nin fonlarının kesilmesinin temelinde, kampüste düzenlenen Filistin'e destek gösterileri ve bu gösterilere karşı üniversite yönetiminin tutumu yatıyor. ABD'deki bazı siyasi çevreler, Harvard'ı antisemitizmle mücadelede yetersiz kalmakla suçluyor. Bu suçlamalar, üniversiteye yönelik mali baskının artmasına neden oldu.

Harvard Üniversitesi yetkilileri ise, ifade özgürlüğüne saygı duyduklarını ve tüm öğrencilerin güvenliğini sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını belirtiyorlar. Ancak, bu açıklamalar fon kesintisinin önüne geçemedi.

Harvard'ın Geleceği Ne Olacak?

Harvard Üniversitesi'nin bu zorlu süreçten nasıl çıkacağı merak konusu. Fon kesintilerine rağmen araştırmalara 250 milyon dolar ayırma kararı, üniversitenin bilimsel mükemmeliyetçilikten ödün vermeyeceğini gösteriyor. Ancak, uzun vadede bu durumun Harvard'ın mali yapısını nasıl etkileyeceği belirsizliğini koruyor.

Bu durumun, diğer üniversiteler için de bir örnek teşkil edip etmeyeceği, özellikle ifade özgürlüğü ve mali bağımsızlık arasındaki dengenin nasıl korunacağı konuları önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacağa benziyor.