Konya'nın Akşehir ilçesinde yürekleri dağlayan bir olay yaşandı. Sobadan sızan karbonmonoksit gazı, eski mahalle muhtarı Ali İhsan Çalgıcı ve eşi Sıddıka Çalgıcı'nın hayatına mal oldu. Bu acı olay, soba kullanımının risklerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Zehirlenme Olayı Nasıl Yaşandı?

Edinilen bilgilere göre olay, çiftin yaşadığı evde meydana geldi. Gece saatlerinde yaktıkları sobadan sızan karbonmonoksit gazı, çiftin farkına varmadan zehirlenmesine neden oldu. Sabah saatlerinde yakınları tarafından kontrol amaçlı eve gelenler, çifti hareketsiz halde buldu. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri, maalesef çiftin hayatını kaybettiğini belirledi.

Soruşturma Başlatıldı

Bu üzücü olayın ardından yetkililer tarafından soruşturma başlatıldı. Soba ve bacanın durumu incelenirken, karbonmonoksit zehirlenmesine karşı alınması gereken önlemler bir kez daha hatırlatıldı. Uzmanlar, özellikle kış aylarında soba kullanan vatandaşların düzenli olarak baca temizliği yapması ve karbonmonoksit dedektörü kullanması gerektiğini vurguluyor.

• Baca Temizliği: Bacaların düzenli olarak temizlenmesi, karbonmonoksit gazının dışarı atılmasını sağlar.
• Karbonmonoksit Dedektörü: Bu cihazlar, ortamdaki karbonmonoksit seviyesini tespit ederek erken uyarı verir.
• Soba Bakımı: Sobaların düzenli olarak bakımı yapılmalı ve hasarlı parçalar değiştirilmelidir.
• Havalandırma: Soba yanan odanın düzenli olarak havalandırılması, karbonmonoksit birikimini önler.

Karbonmonoksit Zehirlenmesi Neden Bu Kadar Tehlikeli?

Karbonmonoksit, renksiz, kokusuz ve tatsız bir gazdır. Bu nedenle insanlar tarafından fark edilmesi zordur. Solunduğunda, kandaki oksijeni bağlayarak hücrelere oksijen taşınmasını engeller. Bu durum, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, bilinç kaybı ve hatta ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Özellikle uyurken karbonmonoksit zehirlenmesi, fark edilme olasılığı düşük olduğu için daha da tehlikelidir.

Konya'da yaşanan bu acı olay, soba kullanımının potansiyel risklerini bir kez daha hatırlattı. Yetkililer, vatandaşları soba zehirlenmelerine karşı daha dikkatli olmaya çağırırken, bu tür olayların önüne geçmek için gerekli önlemlerin alınmasının hayati önem taşıdığını vurguluyor. Unutulmamalıdır ki, küçük tedbirler büyük kayıpların önüne geçebilir.