Konya'nın Bozkır ilçesinde, asırlık bir gelenek hala yaşamaya devam ediyor. 150 yıllık tarihiyle ayakta kalan su değirmeni, günümüzde hala faaliyette. Bu nadide değirmeni işleten Ömer Kök ve eşi, adeta zamana meydan okuyor. Peki, bu değirmen nasıl bir hikayeye sahip ve neden bu kadar önemli?
Asırlık Değirmen, Zamana Direniyor
Konya'nın Bozkır ilçesine bağlı Çağlayan Mahallesi'nde bulunan bu tarihi su değirmeni, 150 yıllık geçmişiyle adeta bir zaman tüneli. 50 yaşındaki Ömer Kök, eşiyle birlikte bu mirası yaşatmak için büyük bir özveriyle çalışıyor. Bahar aylarında su seviyesinin yükselmesiyle birlikte değirmen yeniden canlanıyor ve ata buğdayları öğütülerek doğal esmer un elde ediliyor.
Ömer Kök, değirmencilik geleneğini yaşatmanın önemini şu sözlerle ifade ediyor: "Bu değirmen, atalarımızdan bize kalan bir miras. Biz de bu mirası gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Ata tohumlarıyla öğüttüğümüz esmer un, hem sağlıklı hem de lezzetli. İnsanların doğal ürünlere olan ilgisi arttıkça, değirmenimize olan talep de artıyor."
Geleneksel Değirmencilik Nasıl Yapılıyor?
Su değirmenleri, suyun gücünü kullanarak tahılları öğütmek için tasarlanmış mekanizmalardır. Bu değirmenlerde, suyun akışı bir çarkı döndürür ve bu çark da değirmen taşlarını hareket ettirerek tahılların öğütülmesini sağlar. Geleneksel değirmencilik, günümüzde modern yöntemlere kıyasla daha yavaş ve zahmetli olsa da, elde edilen ürünlerin lezzeti ve doğallığı tartışılmazdır.
- Ata tohumları: Değirmende öğütülen buğdaylar, atalık tohumlardan elde ediliyor. Bu tohumlar, yüzyıllardır aynı topraklarda yetiştirilerek genetik çeşitliliğini korumuş ve doğal özelliklerini kaybetmemiştir.
- Esmer un: Öğütülen buğdaylar, kepekleriyle birlikte öğütüldüğü için esmer un elde ediliyor. Esmer un, beyaz una göre daha besleyici ve lif açısından daha zengindir.
- Doğal yöntemler: Değirmencilik sürecinde herhangi bir kimyasal madde kullanılmıyor. Bu sayede, elde edilen un tamamen doğal ve sağlıklıdır.
Su Değirmenlerinin Önemi ve Geleceği
Su değirmenleri, geçmişte kırsal bölgelerde yaşayan insanların temel besin kaynağı olan unun üretildiği önemli mekanlardı. Günümüzde ise, modern değirmenlerin yaygınlaşmasıyla birlikte su değirmenlerinin sayısı azalmıştır. Ancak, son yıllarda doğal ve sağlıklı ürünlere olan ilginin artmasıyla birlikte su değirmenlerine olan talep yeniden canlanmaya başlamıştır.
Konya'daki bu son su değirmeni, geleneksel değirmencilik mirasını yaşatmanın yanı sıra, bölge turizmine de katkı sağlıyor. Değirmeni ziyaret edenler, hem tarihi bir yapıyı görme fırsatı buluyor hem de doğal esmer un satın alabiliyor.
Ömer Kök ve eşi, bu değerli mirası gelecek nesillere aktarmak için ellerinden geleni yapıyor. Onların bu özverili çalışmaları sayesinde, asırlık su değirmeni hala dönmeye ve doğal esmer un üretmeye devam ediyor. Bu durum, geleneklerin ve kültürel mirasın korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.