Ev sahipleri, kira ödemelerini düzenli yapmayan veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmeyen kiracıları evden çıkarmak için icra yoluna başvurabiliyor. Bu durum, hem ev sahipleri hem de kiracılar için stresli ve karmaşık bir süreç olabilir. Peki, icra mahkemesi tarafından tahliye kararı verilen bir kiracı, evden ne kadar sürede çıkarılmak zorundadır? İşte bu sorunun cevabı ve süreçle ilgili bilinmesi gerekenler.
Tahliye Talepli İcra Takibi Nasıl Başlar?
Kira borcunu zamanında ödemeyen veya kira sözleşmesindeki diğer şartlara uymayan kiracılar için ev sahipleri, tahliye talepli icra takibi başlatma hakkına sahiptir. Bu süreçte, ev sahibinin öncelikle noter aracılığıyla kiracıya bir ihtarname göndermesi gerekir. İhtarnamede, ödenmeyen kira bedeli ve ödeme süresi belirtilir. Kiracı, belirtilen süre içinde borcunu ödemezse, ev sahibi icra dairesine başvurarak icra takibi başlatabilir.
Kiracının İtiraz Hakkı ve Süreç
İcra takibi başlatıldıktan sonra, kiracıya bir ödeme emri gönderilir. Kiracı, bu ödeme emrine itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraz, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine yapılmalıdır. Kiracı itiraz ederse, icra takibi durur. Ancak, ev sahibi itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabilir. Mahkeme, itirazın haklı olup olmadığını değerlendirir ve kararını verir.
Tahliye Kararı Sonrası Süreç
İcra mahkemesi, ev sahibinin talebini haklı bulursa, kiracının tahliyesine karar verir. Tahliye kararının kesinleşmesiyle birlikte, kiracıya evden çıkması için bir süre tanınır. Bu süre, genellikle 15 gün olarak belirlenir. Ancak, mahkeme, durumun özelliklerine göre bu süreyi uzatabilir veya kısaltabilir. Kiracı, belirtilen süre içinde evi boşaltmazsa, icra memurları tarafından zorla tahliye edilebilir.
- Tahliye kararı sonrası kiracıya tanınan süre genellikle 15 gündür.
- Mahkeme, duruma göre bu süreyi değiştirebilir.
- Kiracı, sürenin sonunda evi boşaltmazsa zorla tahliye edilir.
Genel Kültür Bilgisi: Roma Hukuku'nda Kiracılık
Kiracılık kavramı, günümüzdeki modern uygulamalarına benzer şekilde, antik Roma Hukuku'nda da önemli bir yer tutmaktaydı. Roma'da, "locatio conductio" olarak bilinen kira sözleşmeleri, taşınır veya taşınmaz malların belirli bir süre için kullanım hakkının devredilmesini içeriyordu. Kiracılar, mülk sahibine düzenli olarak kira ödemekle yükümlüydü ve mülk sahibi de mülkün kullanımını sağlamakla sorumluydu. Roma Hukuku'ndaki bu düzenlemeler, modern kiracılık hukukunun temelini oluşturmuştur.
Sonuç olarak, icra mahkemesinde tahliye kararı verilen bir kiracının evden çıkarılma süreci, yasal prosedürlere ve mahkeme kararlarına bağlıdır. Kiracının itiraz hakkı, tahliye süresinin belirlenmesi ve zorla tahliye gibi aşamalar, sürecin dikkatle takip edilmesini gerektirir. Hem ev sahiplerinin hem de kiracıların, haklarını ve yükümlülüklerini bilerek hareket etmeleri, olası anlaşmazlıkların önlenmesine yardımcı olacaktır.