İstanbul'da 112 acil servis ekipleri, hayat kurtarmak için gece gündüz demeden çalışıyor. Ancak, ekiplerin karşılaştığı bazı durumlar, hem şaşırtıyor hem de üzüyor. 357'si kamuya ait olmak üzere toplam 857 ambulans ve 5 bin personelle hizmet veren 112 ekipleri, vakalara şehir içinde ortalama 7-8 dakikada ulaşmayı başarıyor. Ne yazık ki, bu hızlı ve özverili hizmet, gereksiz ve hatta akıl almaz çağrılarla sekteye uğratılıyor.

Gereksiz Çağrılarla Mücadele

112'yi gereksiz yere meşgul etmek, gerçekten ihtiyacı olan insanların hayatını tehlikeye atmak anlamına geliyor. Ekipler, "Evde internetim kesildi", "Kocamla kavga ettim", "Canım sıkıldı" gibi inanılması güç çağrılarla karşılaşıyor. Bu tür aramalar, acil müdahale gerektiren vakalara ulaşılmasını geciktirerek, hayati sonuçlar doğurabiliyor.

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bu konuda vatandaşları bilinçlendirmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Ancak, farkındalık çalışmalarına rağmen, gereksiz çağrıların sayısı hala yüksek seviyelerde seyrediyor. Her bir gereksiz çağrı, ambulansların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek, potansiyel olarak bir hayatın kaybedilmesine neden olabiliyor.

112'yi Ne Zaman Aramalıyız?

112 acil servis, hayati tehlike arz eden durumlarda aranması gereken bir numaradır. İşte 112'yi aramanız gereken bazı durumlar:

• Kalp krizi veya inme belirtileri
• Ciddi trafik kazaları
• Solunum güçlüğü
• Bilinç kaybı
• Ağır yaralanmalar
• Ani başlayan şiddetli ağrılar

Bu gibi durumlarda vakit kaybetmeden 112'yi arayarak, profesyonel yardım almanız hayati önem taşır. Unutmayın, doğru zamanda yapılan bir çağrı, bir hayat kurtarabilir.

112 acil servis ekiplerinin özverili çalışmaları ve hızlı müdahaleleri sayesinde birçok hayat kurtuluyor. Ancak, bu hizmetin etkinliği, vatandaşların duyarlılığına ve bilinçli davranışlarına bağlıdır. Gereksiz çağrılardan kaçınarak, 112'nin gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlayabilir ve böylece birçok insanın hayatına dokunabiliriz.