ABD'den Şok İddia: Kıyamet İçin Yerin Altında 170 Sığınak mı?
Gündem

ABD'den Şok İddia: Kıyamet İçin Yerin Altında 170 Sığınak mı?


25 May 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 25 May 2025

Eski ABD İskan ve Kentsel Kalkınma Bakan Yardımcısı Catherine Austin Fitts'in çarpıcı iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Fitts, ABD'nin 1998'den 2015'e kadar 21 trilyon dolar harcayarak yerin altında 170'den fazla sığınak, askeri üs ve yaşam alanı inşa ettiğini öne sürüyor. Peki, bu devasa proje ne anlama geliyor? İşte detaylar:

Kıyamet Hazırlığı mı?

Amerikan istihbarat yayın organlarının derlediği bilgilere göre, bu gizli proje tamamen kamuoyundan gizli tutularak gerçekleştirildi. Maliye kayıtlarında dahi gösterilmeyen bu harcamaların amacı ise oldukça tartışmalı: Olası bir nükleer kıyamet veya büyük bir doğal felaket durumunda "ülkenin elitlerinin hayatta kalmasını" sağlamak. İddialara göre, bu sığınakların konumları ve kimlerin erişebileceği gibi bilgiler tamamen gizli tutuluyor.

Bu durum, akıllara hemen kıyamet senaryolarını getiriyor. Acaba ABD, gelecekte yaşanabilecek büyük bir felakete karşı mı hazırlık yapıyor? Yoksa bu sadece bir komplo teorisi mi?

Catherine Austin Fitts, bu konuda yalnız değil. Konu hakkındaki bazı akademik araştırmalar da bu iddiaları destekler nitelikte. Ancak, resmi makamlardan henüz bir açıklama gelmedi.

Okyanus Altında Üsler mi Var?

İddiaların en dikkat çekici kısmı ise "okyanusun altına bile üs kurulduğu" iddiası. Eğer bu doğruysa, ABD'nin kıyamet hazırlığı çok daha kapsamlı ve ileri düzeyde olabilir. Okyanus altındaki üsler, hem doğal afetlere karşı daha güvenli bir sığınak olabilir, hem de olası bir savaş durumunda stratejik avantaj sağlayabilir.

Bu türden projelerin varlığı, hükümetlerin gizli operasyonlarının ne kadar derinlere inebileceğini gözler önüne seriyor. Ancak, bu türden iddiaların doğruluğunu teyit etmek oldukça zor.

Elitlerin Kurtuluşu mu?

En çok tartışılan konu ise bu sığınakların kimler için inşa edildiği. İddialara göre, bu sığınaklar "ülkenin elitlerinin hayatta kalması" için tasarlandı. Bu da, toplumun geri kalanının kaderine terk edileceği anlamına mı geliyor? Bu soru, etik tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Eğer bu iddialar doğruysa, bu durum büyük bir adaletsizlik yaratabilir. Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir dünyada, sadece belirli bir grubun hayatta kalması için böyle bir proje yapılması kabul edilemez.

Sonuç olarak, Catherine Austin Fitts'in iddiaları oldukça ciddi ve araştırılması gereken konuları gündeme getiriyor. ABD hükümetinin bu konuda bir açıklama yapması ve kamuoyunu bilgilendirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bu türden komplo teorileri ve güvensizlik ortamı daha da derinleşebilir.