Antalya'da bir araya gelen kadınlar, son dönemde yaşanan gözaltı olaylarına ve özellikle kadınlara yönelik polis şiddeti iddialarına dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan eylemlerde yaşanan olaylara değinen kadınlar, gözaltında işkence ve taciz iddialarının etkin bir şekilde soruşturulmasını talep etti. Ayrıca, işkence ve taciz iddialarına adı karışan kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğini vurguladılar.
Kadınlardan Ortak Tepki: Şiddete Son Verin!
Attalos Anıtı önünde gerçekleşen eyleme çok sayıda kadın katıldı. Kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Avukat Aylin Onursev, Türkiye'deki mevcut durumu eleştirdi. Onursev, "Bu ülkenin meydanlarında haklarımız için haykırdığımız her an, karşımıza dizilmiş polis ordularını, çevik çemberlerini ve biber gazlarını tanıyoruz. Bugün de değişen hiçbir şey yok," dedi. Ekrem İmamoğlu'na yönelik hukuksuzluklara karşı sokağa çıkan kadınlar, LGBTİ+’lar, öğrenciler ve emekçilerin devlet şiddetiyle karşı karşıya bırakıldığını belirtti. Gözaltılar, çıplak aramalar, cinsiyetçi küfürler ve tacizlerin yaşandığını ifade etti.
Avukat Onursev, çıplak arama uygulamasının sistematik bir işkenceye dönüştüğünü ve Anayasa'nın 17. maddesine aykırı olduğunu vurguladı. "İşkence ve kötü muamele yasaktır! Çıplak arama, hele ki politik eylemler sonrası keyfi biçimde kadınlara uygulanıyorsa, bu apaçık bir hak ihlali ve cinsiyetçi şiddettir," şeklinde konuştu. Çıplak aramanın insan onurunu zedelediğini, keyfi ve hukuka aykırı uygulamaların derhal son bulması gerektiğini söyledi.
Kadınların Talepleri Net: Haklarımız İçin Buradayız!
Kadınların talepleri şu şekilde sıralandı:
- Gözaltılar serbest bırakılsın!
- Kadınlara yönelik polis şiddeti soruşturulsun, failler yargılansın!
- Keyfi çıplak arama uygulamaları derhal kaldırılsın!
- Kadın mahpusların hijyen hakkı güvence altına alınsın!
Cezaevlerinde kadınların karşılaştığı bir diğer soruna da değinildi: Ped erişimi sorunu. Regl olan kadınlara ped verilmemesi veya bu ihtiyacın lütuf gibi sunulmasının kabul edilemez olduğu belirtildi. Bunun bir temel hak, hijyen ve sağlık meselesi olduğu vurgulanarak, kadın mahpusların ped gibi temel hijyen ihtiyaçlarının ücretsiz ve düzenli bir şekilde karşılanması gerektiği ifade edildi.
Basın açıklamasında, Gezi döneminde yaşanan polis şiddetine atıfta bulunularak, o dönemde yargılanan polislerin benzer şekilde yargılanması gerektiği belirtildi. Kadınların susmayacağı, unutmayacağı ve affetmeyeceği vurgulanarak, "Kadınız, buradayız! Ne baskınız biter, ne bizim isyanımız!" sloganı atıldı.
Antalya'daki kadınların bu eylemi, Türkiye'deki kadın hakları mücadelesinin ve polis şiddetine karşı duruşun önemli bir örneği olarak kayıtlara geçti. Kadınlar, devletin erkek şiddetine karşı seslerini her yerde yükselteceklerini ve bedenlerinden, sokaklarından, sözlerinden ve öfkelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladılar. Bu kararlılık, kadınların hak arayışlarının ve toplumsal değişim taleplerinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.
