Artvin'in Yusufeli ilçesinde, Türkiye'nin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı'nın suları altında kalan eski yerleşim yerleri, suların çekilmesiyle yeniden gün yüzüne çıkmaya başladı. Profesyonel yüzücü Serhat İnce, bu ilginç durumu değerlendirerek, baraj sularına gömülen Çeltikdüzü (Göcek) köyündeki camiyi kanoyla ziyaret etti. Bu sıra dışı ziyaret, hem duygusal anlara sahne oldu hem de su altında kalan tarihi yapıların ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Yusufeli Barajı'nın Tarihi ve Etkileri

Yusufeli Barajı, 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek, dünyanın ise 5'inci en yüksek barajı olma özelliğini taşıyor. Barajın inşası sırasında, ilçe merkezi ve 7 köy sular altında kaldı ve mahalle halkı yeni yerleşim yerlerine taşındı. Baraj sularının çekilmesiyle birlikte, eski yerleşim yerlerinin kalıntıları ortaya çıkmaya başladı. Bu durum, hem bölge halkı için nostaljik bir anımsama hem de dışarıdan gelenler için merak uyandıran bir keşif fırsatı sunuyor.

Profesyonel yüzücü Serhat İnce, bu durumu gelecek nesillere aktarmak amacıyla dalışlar yaparak ve sosyal medya içerikleri üreterek farkındalık yaratmaya çalışıyor. İnce, sulara gömülen evlerin içinde yüzerek, odadan odaya geçerek geçmişe yolculuk yapıyor. Bu deneyimlerini video ve fotoğraflarla belgeleyerek, su altında kalan yaşamın izlerini gün yüzüne çıkarıyor.

Kanoyla Cami Ziyareti: Duygusal Anlar

Serhat İnce'nin en dikkat çekici ziyaretlerinden biri, suların çekilmesiyle kısmen gün yüzüne çıkan Çeltikdüzü (Göcek) köyündeki camiye gerçekleştirdiği kano ziyareti oldu. Caminin penceresinden kanoyla içeri giren İnce, sularla kaplanan ibadet alanlarını ilk kez yakından kamerayla görüntüledi. Bu ziyaret sırasında duygusal anlar yaşayan İnce, su altında kalan manevi değerlerin önemini vurguladı.

• Caminin içindeki detayları inceledi
• Sular altında kalan mihrabı görüntüledi
• Duygusal anlar yaşayarak geçmişi yad etti

İnce, bu deneyimini şu sözlerle aktardı: "Sular altında kalan bu camiyi görmek, beni derinden etkiledi. Burası bir zamanlar insanların ibadet ettiği, huzur bulduğu bir yerdi. Şimdi ise sular altında, unutulmaya yüz tutmuş durumda. Bu görüntüleri gelecek nesillere aktarmak, onların da bu tarihi ve kültürel mirası unutmamalarını sağlamak istiyorum."

Gelecek Nesillere Miras

Yusufeli Barajı'nın yapımıyla birlikte sular altında kalan yerleşim yerleri, artık sadece birer anı olarak yaşamaya devam ediyor. Ancak Serhat İnce gibi duyarlı bireylerin çabaları sayesinde, bu anılar gelecek nesillere aktarılıyor ve su altında kalan yaşamın izleri korunmaya çalışılıyor. Bu tür projeler, hem tarihi ve kültürel mirasın korunmasına katkı sağlıyor hem de bölgenin turizm potansiyelini artırıyor. Yusufeli Barajı ve çevresi, su altı dalış turizmi için önemli bir potansiyele sahip olabilir.