Cumartesi Anneleri'nden Adalet Çığlığı: 1052. Hafta!
Gündem

Cumartesi Anneleri'nden Adalet Çığlığı: 1052. Hafta!


24 May 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 24 May 2025

Cumartesi Anneleri, Türkiye'nin en uzun soluklu sivil toplum eylemlerinden biri olarak, kayıp yakınlarının akıbetini sormak ve sorumluların yargılanmasını talep etmek amacıyla her hafta bir araya gelmeye devam ediyor. Bu hafta 1052. kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri, Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için adalet istedi. Eylemlerinde kayıplarının fotoğraflarını taşıyan anneler ve yakınları, faillerin bulunup cezalandırılmasını talep ettiler.

Cumartesi Anneleri'nin Adalet Arayışı

Cumartesi Anneleri'nin adalet arayışı, 1990'lı yıllarda gözaltında kaybolan veya faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarının acısını yaşayan annelerin başlattığı bir direniş hareketidir. Her cumartesi günü İstanbul'daki Galatasaray Meydanı'nda toplanan anneler, kayıplarının akıbetini sormakta ve devletin bu konuda sorumluluk almasını talep etmektedirler. Bu eylemler, Türkiye'de insan hakları mücadelesinin sembolü haline gelmiştir.

Cumartesi Anneleri'nin eylemleri, zaman zaman polis müdahalesiyle karşılaşsa da, anneler kararlılıkla adalet arayışlarını sürdürmektedirler. Eylemlere katılanlar arasında kayıp yakınlarının yanı sıra, insan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve duyarlı vatandaşlar da bulunmaktadır. Cumartesi Anneleri, sadece Türkiye'de değil, uluslararası alanda da büyük bir destek görmektedir.

Selim, Hasan ve Cezayir Örhan'ın Hikayesi

Bu haftaki eylemde özellikle Selim, Hasan ve Cezayir Örhan'ın hikayeleri ön plana çıktı. Bu üç isim, Türkiye'de yaşanan kayıp vakalarının sadece birer örneği. Aileleri, onların nasıl gözaltına alındığını veya kaçırıldığını, sonrasında ise bir daha haber alamadıklarını anlatıyorlar. Bu acı dolu hikayeler, Cumartesi Anneleri'nin adalet taleplerinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Türkiye'de faili meçhul cinayetler ve gözaltında kayıplar, geçmişte yaşanan karanlık olayların birer yansımasıdır. Bu olayların aydınlatılması ve sorumluların yargılanması, Türkiye'nin hukuk devleti olma yolunda önemli bir adım olacaktır. Cumartesi Anneleri'nin adalet arayışı, bu karanlık geçmişle yüzleşmek ve geleceğe daha umutla bakabilmek için hayati önem taşımaktadır.

Cumartesi Anneleri'nin 1052. haftasında yükselen adalet çığlığı, Türkiye'nin insan hakları karnesi açısından önemli bir gösterge. Kayıp yakınlarının feryatları duyulmalı ve devlet, bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Unutulmamalıdır ki, adalet olmadan gerçek bir barış ve huzur ortamı sağlanamaz.