30 Nisan 2025 Çarşamba

Doğu Akdeniz'de Kirli Oyun! Türkiye'yi Kimler Hedef Alıyor?

Doğu Akdeniz'de sular ısınıyor! Emperyalist güçlerin bölgedeki hain planları deşifre oldu. Amaçları çok açık: Türksüz bir Kıbrıs ve Türkiye'siz bir Doğu Akdeniz yaratmak. Peki, bu tehlikeli oyunun arkasında neler yatıyor? Türkiye'nin haklarını kimler gasp etmeye çalışıyor? İşte tüm detaylar...

Doğu Akdeniz'in Önemi: Neden Bu Kadar Kritik?

Doğu Akdeniz, sadece bir enerji havzası değil, aynı zamanda geleceğin güç dengelerini belirleyebilecek jeopolitik bir merkezdir. Tarih boyunca bu bölgeye hükmeden güç, dünyaya da hükmetmiştir. Bölgedeki hidrokarbon rezervleri, Türkiye'nin 572 yıllık, Avrupa'nın ise 30 yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde. Bu nedenle emperyalist güçlerin iştahı kabarmış durumda.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) üzerinden bu rezervlere çökmek isteyenler, öncelikle Kıbrıs'taki Türk varlığını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Ardından ise Türkiye'yi bu denklemin dışına itmek için çeşitli oyunlar kuruyorlar.

Mavi Vatan Doktrini: Türkiye'nin Denizlerdeki Kalesi

Mavi Vatan Doktrini, Türkiye'nin 462 bin km²'lik deniz yetki alanlarını tanımlayan ve ülkenin denizlerdeki misak-ı milli'sini gösteren bir haritadır. Bu haritadaki Türk deniz yetki alanları, karasal misak-ı milli sınırlarımıza dâhildir. Yani vatan suyu, vatan toprağı gibidir ve vatan toprağına dâhildir. Türkiye'nin emperyalizme verecek ne bir karış vatan toprağı, ne de bir yudum vatan suyu vardır!

Son zamanlarda "Mavi Vatan'a Master Plan" gibi başlıklarla duyurulan Denizcilik Mekânsal Planlaması (DMP) haritaları servis edilmektedir. Ancak Mavi Vatan'ın yeni bir master plana ihtiyacı yoktur, çünkü harita bellidir! Unutulmamalıdır ki, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hakları ve menfaatleri sonuna kadar korunmalıdır.

  • Mavi Vatan, Türkiye'nin denizlerdeki sigortasıdır.
  • Doğu Akdeniz'deki haklarımızdan vazgeçmeyiz.
  • Emperyalist oyunlara geçit vermeyeceğiz.

Türk Devletleri Teşkilatı'ndaki İhanet Girişimi

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) içerisindeki bazı hükümetlerin yıllardır KKTC'yi tanımazken GKRY ile diplomatik pozlar vermesi ve hatta 12 milyon avro karşılığında Ada'da Türkiye'yi işgalci kabul etmeleri, doğrudan Türk milletlerine karşı işlenmiş bir ihanettir. Bu gafletin karşılığı, Türk'ün denizlerdeki hak ve menfaatlerinin by-pass edilmesi, Kıbrıs'taki Türk varlığının uluslararası konjonktürde hedef alınması ve "Mavi Vatan" doktrininin adım adım alan kaybetmesidir.

Bu durum, TDT'ye yönelik Turan Birliği inancını ciddi ölçüde sarsmış ve Turan Birliği yapılanmasının siyasetten arındırılması gerektiği gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

Unutmayalım ki, "Denizlere hâkim olan, cihana hâkim olur." Türkiye, Doğu Akdeniz'deki haklarını korumak ve emperyalist oyunları bozmak için kararlılıkla mücadele etmelidir. Geçmişten ders alarak, geleceğe güvenle bakmalıyız. Çünkü "Kurt kışı geçirir, ama yediği ayazı unutmaz."

İlgili Haberler