Edremit Demokrasi Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonlar ve Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası anayasal haklarını kullandıkları gerekçesiyle tutuklanan üniversite öğrencilerine destek vermek amacıyla bir yürüyüş düzenledi. Yüzlerce kişi, sloganlar eşliğinde yürüdü ve 1 Mayıs'ta örgütlü mücadele çağrısında bulundu.
Yürüyüş ve Sloganlar
Platformun çağrısıyla Atatürk Caddesi üzerinde toplanan kalabalık, "Birleşe birleşe kazanacağız", "Faşizme karşı omuz omuza", "Genel grev, genel direniş" ve "Tutuklu gençler serbest bırakılsın" sloganları atarak yürüyüşe geçti. Yürüyüşe çevredeki esnaf ve vatandaşlar da alkışlarla destek verdi.
Basın Açıklaması ve Tepkiler
Yürüyüşün ardından Altınoluk Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması yapıldı. Platform temsilcileri, Türkiye’de son 23 yılda halkın yoksulluk, baskı ve adaletsizlikle karşı karşıya bırakıldığını vurguladı. Açıklamada, “Saray rejimi, artık seçim kazanma çabası dahi gütmeden, devlet şiddeti ve yargı/polis gücüyle iktidarını sürdürüyor” denildi.
Platform, İmamoğlu’nun tutuklanmasının sadece bir siyasetçiye değil, milyonlara yönelik bir "sen yoksun" mesajı olduğunu belirtti. Üniversite öğrencilerinin gözaltına alınmasına yönelik tepkiler de artarken, yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“19 Mart darbesi yalnızca bir kişinin değil, tüm halkın iradesine indirilen bir darbedir. İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin yıktığı barikatla büyüyen bu direniş, Saray’ın ezberlerini bozmuştur. Korku duvarı çatlamıştır. Cesaret de en az korku kadar bulaşıcıdır.”
1 Mayıs Çağrısı
Açıklamada ayrıca, yaklaşan 1 Mayıs öncesi emekçilere ve sendikalara çağrıda bulunuldu. İşçilerin ve emekçilerin içinde bulunduğu darboğaza dikkat çeken platform, “Genel grev, genel direniş” çağrısını yineleyerek, sendikaların tarihsel sorumluluklarını yerine getirmesini istedi.
Halk iradesinin gasbedilmesine karşı ortak mücadele çağrısıyla sonlandırılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Artık yalnızca reddetmenin değil, kurmanın zamanı. Bu karanlığın yerine neyin konacağını biz söylemezsek, başkaları yazacak. Ve o hayat, yine bizim olmayacak. 1 Mayıs’ta eşimizle, dostumuzla yan yana, omuz omuza olalım.”
Edremit'teki demokrasi yürüyüşü, sadece yerel bir tepki değil, aynı zamanda Türkiye'deki genel siyasi atmosfere yönelik bir eleştiri olarak da değerlendirilebilir. Halkın iradesine sahip çıkma ve baskılara karşı direnme çağrısı, 1 Mayıs'ta daha geniş katılımlı eylemlere dönüşebilir.