Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, İklim Kanunu teklifinin yeniden komisyona gönderilmesi üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kesici, iklimin güvencesinin su olduğunu vurgulayarak, "Su, 'Su Kanunu' ile koruma altına alınmadan, 'İklim Kanunu'nun çıkarılması anlamsızdır, eksiktir" dedi.

Su Kanunu Neden Bu Kadar Önemli?

Dr. Kesici'nin bu açıklaması, su kaynaklarının iklim değişikliğiyle mücadeledeki kritik rolünü bir kez daha gündeme getiriyor. Su, sadece bir yaşam kaynağı değil, aynı zamanda iklim sistemlerinin dengelenmesinde de hayati bir öneme sahip. Su döngüsü, sıcaklık düzenlemesi, karbon emilimi gibi pek çok süreç doğrudan su kaynaklarının sağlığına bağlı. Bu nedenle, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, iklim değişikliğiyle mücadelede atılacak en önemli adımlardan biri olarak kabul ediliyor.

Peki, Su Kanunu neden bu kadar önemli? İşte bazı nedenler:

• Su Kaynaklarının Korunması: Su Kanunu, su kaynaklarının kirlenmesini önleyerek ve aşırı kullanımını engelleyerek su varlığımızı güvence altına alır.
• Ekosistemlerin Desteklenmesi: Sağlıklı su kaynakları, biyoçeşitliliği destekler ve ekosistemlerin dengesini korur.
• İklim Değişikliğine Uyum: Su Kanunu, kuraklık, sel gibi iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dirençli bir toplum yaratır.
• Sürdürülebilir Kalkınma: Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, tarım, sanayi ve enerji gibi sektörlerin uzun vadeli başarısını destekler.

İklim Kanunu Ne Getirmeli?

İklim Kanunu'nun, iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerini belirlemesi, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik politikalar içermesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmesi bekleniyor. Ancak, Dr. Kesici'nin de belirttiği gibi, bu kanunun su kaynaklarının korunmasına yönelik somut adımlar içermemesi durumunda, beklenen etkiyi yaratması zor görünüyor.

İklim kanunu ile ilgili aşağıdaki maddelerin hayata geçirilmesi bekleniyor:

• Sera gazı emisyonlarının azaltılması için hedefler belirlenmeli
• Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik edilmeli
• Enerji verimliliği artırılmalı
• İklim değişikliğinin etkilerine karşı uyum stratejileri geliştirilmeli

Türkiye'nin Su Politikaları Nasıl Olmalı?

Türkiye'nin su politikaları, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, su verimliliğinin artırılması, su kirliliğinin önlenmesi ve iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerinin azaltılması gibi temel prensiplere dayanmalıdır. Bu politikaların hayata geçirilmesi için, Su Kanunu'nun bir an önce çıkarılması ve etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Aksi takdirde, iklim değişikliğiyle mücadelede başarılı olmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak mümkün olmayacaktır.

Sonuç olarak, Dr. Erol Kesici'nin uyarısı, İklim Kanunu'nun eksiklerini gidermek ve su kaynaklarının korunmasına yönelik somut adımlar atmak için bir fırsat sunuyor. Türkiye'nin, iklim değişikliğiyle mücadelede başarılı olmak için su kaynaklarını koruma altına alması ve sürdürülebilir su politikaları geliştirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, İklim Kanunu'nun çıkarılması tek başına yeterli olmayacak ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle başa çıkmak giderek zorlaşacaktır.