İran, nükleer programı ile ilgili önemli bir adım atarak uranyum zenginleştirme faaliyetlerine geçici sınırlama getirebileceğini duyurdu. Bu açıklama, ABD ile yapılan nükleer görüşmelerin dördüncü turunun ardından geldi. İran'ın bu olası adımı, nükleer anlaşmazlığın çözümü için umutları artırırken, bölgedeki gerginliği de azaltabilir.

İran'dan Sınırlama Sinyali: Neler Bekleniyor?

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, uranyum zenginleştirme konusunda geçici sınırlamalara açık olduklarını belirtti. Ancak, ABD ile yapılan görüşmelerde henüz bu konuya detaylı olarak değinilmediğini de ekledi. İran'ın şu anda uranyumu %60 saflıkta zenginleştirdiği biliniyor. Bu oran, 2015 anlaşmasında belirlenen %3.67 sınırının çok üzerinde, ancak nükleer silah yapımı için gereken %90 saflığın altında bulunuyor.

İran'ın bu olası sınırlaması, zenginleştirme seviyesi ve hacmi konusunda belirli kısıtlamaları kabul etmeyi içerebilir. Bu adım, uluslararası toplumun İran'ın nükleer programına ilişkin endişelerini azaltmaya yönelik bir hamle olarak değerlendirilebilir.

Nükleer Görüşmeler ve ABD'nin Tutumu

Tahran ve Washington arasındaki nükleer görüşmeler, ABD'nin 2018'de nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana en üst düzey temaslar olma özelliğini taşıyor. Görüşmelerde, İran'ın uranyum zenginleştirme hakkı ve ABD'nin yaptırımları gibi kritik konular ele alınıyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, uranyum zenginleştirme hakkının "müzakere konusu olmadığını" vurgularken, ABD'li baş müzakereci Steve Witkoff ise bunu "kırmızı çizgi" olarak niteliyor.

ABD, İran'ın nükleer programını ve petrol endüstrisini hedef alan yaptırımları uygulamaya devam ediyor. Son olarak Pazartesi günü yeni yaptırımlar duyuruldu. Bu durum, İran üzerinde ciddi bir ekonomik baskı oluştururken, nükleer görüşmelerin seyrini de etkileyebilir.

İran'ın Nükleer Programının Geleceği

İran'ın nükleer endüstrisi, ülke için büyük bir "zenginlik ve güç" kaynağı olarak görülüyor. Ancak, uluslararası toplumun İran'ın nükleer silah edinme çabaları konusundaki endişeleri devam ediyor. İran ise nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu savunuyor.

Nükleer görüşmelerin geleceği belirsizliğini korurken, İran'ın uranyum zenginleştirmede olası bir sınırlamaya gitmesi, diplomatik çözüm için yeni bir fırsat yaratabilir. Ancak, ABD'nin yaptırımları ve İran'ın nükleer programına ilişkin tutumu, sürecin önündeki en büyük engeller olarak duruyor.

İran'ın uranyum zenginleştirme konusunda geçici sınırlamalara açık olması, nükleer anlaşmazlığın çözümü için önemli bir adım olabilir. Ancak, taraflar arasındaki görüş ayrılıkları ve güvensizlik ortamı, sürecin zorlu geçeceğine işaret ediyor. Uluslararası toplumun yakından takip ettiği bu süreçte, diplomatik çabaların yoğunlaşması ve karşılıklı anlayışın sağlanması, bölgedeki istikrarın korunması açısından büyük önem taşıyor.