Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV), ümmetini yaklaşan tehlikelere karşı uyarmış ve birtakım alametlerin belaların habercisi olacağını bildirmiştir. Bu hadis-i şeriflerde, Müslümanların dikkat etmesi gereken önemli hususlar vurgulanmaktadır. Peki, Peygamberimiz (SAV) hangi 15 şeyin belaları getireceğini söylemiştir? İşte detaylar…
Belaların ve Afetlerin Habercisi Olan 15 Şey
Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim on beş şeyi yaptığı zaman onlara bela gelir.” Bu hadis-i şerifte belirtilen 15 madde, toplumun ahlaki ve sosyal yapısındaki bozulmalara işaret etmektedir. Bu bozulmaların yaşanması durumunda ise, Allah'ın (CC) gazabının tecelli edeceği ve çeşitli belaların ortaya çıkacağı bildirilmektedir.
- Ganimet malları zenginlerin elinde dolaşıp, fakirler mahrum bırakıldığı zaman,
- Emanetler ganimet gibi görüldüğü zaman,
- Zekât vermeyi angarya saydıkları zaman,
- Kişi karısının sözünü dinleyip anasının sözünü dinlemediği zaman,
- Arkadaşına iyilik edip babasına cefa ettiğinde,
- Mescitlerde sesler yükseldiği zaman,
- Kavmin en aşağılık adamı onlara reis olduğu zaman,
- İnsan birisine kötülüğünden korktuğu için ikramda bulunduğu zaman,
- Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri zuhur ettiği zaman,
- Şaraplar içildiği zaman,
- Ümmetin sonradan gelenleri öncekilere lanet ettiği zaman,
- Çarşılarda erkekler kadınlara benzediği zaman,
- Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiği zaman,
- Hükümdarlar zalim olduğu zaman,
- Yalan şahitlik yaygınlaştığı zaman.
Hadis-i Şerifin Toplumsal Yansımaları
Bu hadis-i şerifte sıralanan maddeler, günümüz toplumunda da sıkça karşılaşılan sorunlara işaret etmektedir. Örneğin, ganimet mallarının zenginlerin elinde dolaşması, gelir dağılımındaki adaletsizliği ve fakirliğin artmasını simgelemektedir. Emanetlerin ganimet gibi görülmesi, dürüstlüğün ve güvenin azalmasına yol açmaktadır. Zekât vermeyi angarya saymak ise, yardımlaşma ve dayanışma duygularının zayıfladığını göstermektedir. Aile içi ilişkilerdeki bozulmalar, ahlaki değerlerin erozyona uğraması ve toplumsal huzursuzluğun artması da bu maddeler arasında yer almaktadır.
Mescitlerde seslerin yükselmesi, ibadetlerin samimiyetini kaybetmesi ve dini değerlere saygısızlığın artması anlamına gelmektedir. Kavmin en aşağılık adamının reis olması, liyakatin önemini yitirmesi ve toplumun kötü yönetilmesine işaret etmektedir. Şarkıcı kadınların ve çalgı aletlerinin zuhur etmesi, ahlaki sınırların aşılması ve eğlence düşkünlüğünün artması demektir. Şarapların içilmesi, bağımlılıkların yaygınlaşması ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının terk edilmesi anlamına gelmektedir. Ümmetin sonradan gelenlerinin öncekilere lanet etmesi, geçmişe saygısızlık ve tarihi değerlere yabancılaşma demektir. Çarşılarda erkeklerin kadınlara benzemesi, cinsiyet rollerindeki karmaşıklık ve toplumsal normların bozulması anlamına gelmektedir. Erkeklerin erkeklerle, kadınların kadınlarla yetinmesi, doğal düzenin bozulması ve ahlaki sapkınlıkların yaygınlaşması demektir. Hükümdarların zalim olması, adaletsizliğin ve zulmün artması demektir. Yalan şahitliğin yaygınlaşması ise, dürüstlüğün ve güvenin kaybolması anlamına gelmektedir.
Sonuç
Peygamber Efendimiz'in (SAV) bu uyarıları, bizlere toplum olarak dikkat etmemiz gereken önemli dersler vermektedir. Bu hadis-i şerifte belirtilen hususlara riayet ederek, ahlaki değerlerimizi koruyarak ve toplumsal dayanışmamızı güçlendirerek, belaların ve afetlerin önlenmesine katkıda bulunabiliriz. Unutmayalım ki, "Allah, bir kavme verdiği nimeti, onlar kendilerini değiştirmedikçe değiştirmez." (Ra'd Suresi, 11. Ayet)