Mutlak itaat, bir kişinin veya grubun her durumda ve koşulda bir lidere veya otoriteye sorgusuz sualsiz itaat etmesi anlamına gelir. Bu kavram, otoriteye, liderliğe veya bir ideolojiye bağlılık olarak algılansa da mutlak itaatin mümkün olup olmadığı tartışmalıdır. Ben de mutlak itaatin mümkün olmadığına inanıyorum. İnsanlar belirli ölçülerde otoriteyi kabul ederek talepleri yerine getirmeye çalışırlar, ancak hem içsel hem de dışsal olarak mutlak bir itaati sürdürmeleri mümkün değildir. Sürekli itaat talebi, mutlak itaatsizliğe yol açar ve sorgusuz bir itaat sürdürülebilir ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaz.

İslami Açıdan Mutlak İtaat Mümkün mü?

İslam'da "İMANDA MUTLAKİYET" kesin olması gerekirken, "MUTLAK İTAATİN OLAMAYACAĞINI" Allah'ın kullarına "TÖVBE" kapısını açmasından anlaşılmaktadır. Tövbe, kulun işlediği günahlardan pişmanlık duyarak Allah'tan af dilemesidir. Tövbe, Allah'ın merhametini kazanmak için önemlidir ve Allah kulunun tövbesinden hoşnut olur. Her kul, bilerek veya bilmeyerek günah işleme potansiyeline sahip olduğu için tövbe etmelidir.

Günah, İslam'da Allah'ın emir ve yasaklarına aykırı davranışlardır. Allah'ın yapılmasını emrettiği namaz, oruç, zekat gibi emirleri olduğu gibi, içki, kumar, faiz, kul hakkı, zina gibi yasakları da vardır. Peygamberler hariç tüm insanlar Allah'ın emir ve yasaklarına uyamazlar ve bu nedenle günah işlerler. İnsan, dünya hayatında doğru ve yanlış seçimler yapma özgürlüğüne sahiptir, ancak yanlışlar kişinin ahlaki ve manevi olarak zarar görmesine neden olabilir. Allah, kullarını günah işlediği için dininden çıkarmaz, affeder ve huzuruna kabul eder. İslam'da Katolik Kilisesi'ndeki gibi "AFOROZ" sistemi yoktur. Aforoz, bir kişinin dini bir topluluktan çıkarılmasıdır.

Kul neden günah işler? İnsanın günah işlemesi için çalışan iç ve dış düşmanları vardır: nefs, şeytan ve kötü arkadaşlar. Bu düşmanlar çeşitli araçlarla insana günah işletir. İnsanlar bazen zor durumlar, ihmal, unutkanlık veya kasıtlı olarak yanlış yolda ilerleyebilirler. İslam, insanları kötülükten uzaklaştırmaya ve doğru yolu takip etmeye teşvik eder. Müslüman her an günah işlememek için bu düşmanlarla mücadele etmeli ve işlediği günahlara tövbe etmelidir. Sürekli günah işleyip tövbe etmemenin önemli sonuçları vardır. Sürekli günah işlemek insanı Allah'tan uzaklaştırır ve kalbin kararmasına neden olabilir. Ayrıca, günahlar dünyada da manevi ve bazen fiziksel zararlara sebep olabilir. Örneğin, içki, kumar, zina, hırsızlık gibi günahların hem kişiye hem de topluma zararları vardır. Sürekli işlenen günahlar imansızlığa neden olabilir ve imansızlığın sonu cehennemdir. İmanımızı korumak için günahlarda ısrarcı olmamalı ve işlediğimiz günahlara tövbe etmeliyiz.

Tövbenin Kabulü İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?

• Günahı Kabul Etme: İşlenen günahı kabul etmek ve pişmanlık duymak gereklidir.
• Allah'a Yönelme: Allah'a dua etmek, af dilemek ve kalpten pişman olmak önemlidir.
• Günahı Terk Etme: İşlenen günahı terk etmek gerekir.
• Kararlılık ve Azim: Bir daha aynı günahı işlememek için karar almak ve kararlı olmak önemlidir.
• İyi Ameller İşlemek: Hayırlı işler yapmaya ve Allah'a yakınlaşmaya çalışmak gerekir.

Tövbe, İslam'da sonsuz bir merhamet kapısıdır. Allah kulunun samimi tövbesini kabul eder ve affeder. Allah'ın rahmeti sonsuzdur. Tövbe etmek isteyen bir kişi için önemli olan, Allah'a içten bir şekilde yönelmek ve O'ndan af dilemektir.

Sonuç olarak, mutlak itaat hem İslami hem de insani açıdan mümkün değildir. İtaatin sınırları olmalı ve sorgulama mekanizması her zaman açık tutulmalıdır. Tövbe kapısının açık olması, insanların hata yapabileceğini ve bu hatalardan dönme fırsatına sahip olduğunu gösterir. Önemli olan, hatalardan ders çıkarmak ve doğru yolda ilerlemeye çalışmaktır.