30 Nisan 2025 Çarşamba

Ortadoğu'da Savaş Rüzgarları: Kürtler ve Yeni Güç Dengeleri!

Ortadoğu'da güç dengeleri adeta bir volkan gibi kaynıyor. Siyasi ve askeri belirsizlikler, bölgeyi yeni krizlere sürüklüyor. Her aktörün kendi ajandası olsa da, ABD'nin planları belirleyici olmaya devam ediyor. Peki, bu karmaşık denklemde Kürtler nerede duruyor? ABD'nin yeni Ortadoğu stratejisinde kimler ön plana çıkıyor? İşte bölgedeki son gelişmeler ve olası senaryolar.

ABD'nin Ortadoğu Stratejisi: Petrol, İran ve İsrail

Trump'ın başkanlığıyla birlikte ABD'nin Ortadoğu'ya ilgisi arttı. Bunun temelinde, Körfez ülkelerinin trilyon dolarlık serveti yatıyor. Suudi Arabistan, Katar ve BAE gibi ülkeler, ABD'ye milyarlarca dolarlık yatırım yapmaya teşvik ediliyor. Diğer yandan, İran rejimi de güncel çatışmaların odağında yer alıyor. İran'a yönelik olası bir askeri operasyon hazırlıkları sürerken, ABD'nin yeni bölgesel stratejisinin sadece İran'la sınırlı olmadığı açık. ABD, İsrail merkezli bir yaklaşımla bölgedeki ittifaklarını yeniden şekillendiriyor.

İsrail, Ortadoğu'nun askeri güçle değiştirilmesinde kilit bir rol oynuyor. Suriye'de mutlak hakimiyet sağlamayı hedefleyen İsrail, Esad'ın iktidarda kalıp kalmamasından ziyade, Şam'ın bölgesel çıkarlarıyla ne kadar uyumlu olduğuna odaklanıyor. İsrail'in Suriye stratejisinin temel unsuru, Şam'ın 2040 yılına kadar hava ve deniz gücüne sahip olmamasını sağlamak. Aynı zamanda, Şam'ın radikal İslamcı güçler tarafından yönetilmemesi için de baskı yapıyor. İsrail'in genişleme stratejisi ise Fırat ve Dicle havzalarına ulaşmak üzerine kurulu. Bu hedef doğrultusunda İsrail, ilk kez Kürtleri aktif olarak desteklemeye başladı ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ilişkilerini güçlendiriyor.

Türkiye'nin Ortadoğu Politikası: Yeni Bir Alan Arayışı

Ankara, bugüne kadar izlediği Ortadoğu politikasında istediği sonuçları elde edemedi. Irak, Suriye, Lübnan, Libya, Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Mavi Vatan gibi stratejilerle bölgesel bir güç olmayı hedefleyen Türkiye, Suriye'deki gelişmelerde istediği etkiyi gösteremedi. Ankara'nın Suriye stratejisi, Kuzeydoğu Suriye'nin politik bir statü elde etmemesi üzerine kuruluydu. Ancak Şam yönetimi, SDG ile resmi bir protokol imzaladı. Bu durum, Ankara'yı yeni politikalar geliştirmeye zorluyor. ABD başta olmak üzere uluslararası güçlerin desteğini alan Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi'nin tasfiye edilemeyeceğini gören Ankara'nın, SDG ile görüşüp anlaşması sürpriz olmayacaktır. Hatta bu durum, Türkiye'nin stratejik çıkarları açısından önemli bir avantaj sağlayabilir.

PKK'nın silah bırakması ve kendini feshetme kararı alması, Ankara'nın bölge genelinde Kürtlerle uzlaşmaya yönelik adımlar atmasına zemin hazırlayabilir. Kürtlerle Türkler arasında sağlanacak bir uzlaşı, Türkiye'nin yeniden bölgesel bir güç olmasına katkı sunacaktır. Bu nedenle Ankara'nın stratejik hamle yapmasının ön koşulu, Şam'da konumlandırılan Şara yönetimi ile değil, Hewler ve Kamışlı ile kuracağı kalıcı ilişkilere bağlıdır.

Kürtler İçin Stratejik Düşünme Zamanı

Ankara ile SDG arasında sağlanacak bir uzlaşı, Suriye'deki politik gelişmeleri önemli ölçüde etkileyecektir. Böyle bir gelişme, Türkiye'nin bölgesel geleceğini olumlu yönde etkileyeceği gibi, Kürtlerin Suriye'deki statüsünün kabul edilmesinin önündeki en ciddi engelin kalkması anlamına gelir. Kuzeydoğu Suriye'de Kürtler arasında oluşan birlik, Şam karşısında tek merkezli bir güç olarak ortaya çıkmak bakımından son derece önemli bir etki yaratacaktır. Aynı şekilde Batı'nın çok daha aktif desteğinin alınmasını sağlayacaktır. Kürtlerin bölge genelinde ortak hareket etme eğiliminin güçlenmeye başladığı belirtiliyor. Farklı politik eğilimlere sahip bütün Kürt politik kurumlarının birlikte hareket etme kararı almaları, bölgesel ilişkilerde Kürtlerin çok daha güçlü olmalarını ve çok daha fazla ciddiye alınmalarını sağlar.

Olası Senaryolar ve Sonuç

Ortadoğu'da askeri ve politik dengeler yeniden şekillenirken, ABD bölgeye askeri yığınak yapmaya devam ediyor. İran'a yönelik olası bir askeri operasyon, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltebilir. Türkiye ise SDG ile anlaşma yolunu arayarak, bölgedeki yeni dengelerde yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor. İsrail'in Kürtlerle kurduğu ilişkiler ise Ankara için dikkat edilmesi gereken bir gelişme. Özetle, Ortadoğu büyük bir dönüşümün eşiğinde ve Kürtler bu dönüşümde önemli bir rol oynayabilir. Ankara'nın Kürtlerle uzlaşma yolunu seçmesi, hem Türkiye'nin bölgesel çıkarları hem de Kürtlerin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, bölgedeki savaş rüzgarları herkesi olumsuz etkileyebilir.

  • ABD'nin bölgedeki askeri varlığı artıyor.
  • İran'a yönelik olası bir operasyon bölgeyi istikrarsızlaştırabilir.
  • Türkiye, SDG ile anlaşma zemini arıyor.
  • Kürtler, bölgedeki yeni dengelerde önemli bir rol oynayabilir.

Ortadoğu daha büyük ve ciddi gelişmelere gebedir. Kim doğru pozisyon alırsa kazanan o olur. Kürtler ve Türkler birlikte kazanabilir mi? Taraflar isterse bu mümkündür.

İlgili Haberler