Darbeden sonra hapishanelerle dolan hayatlar, tahliyelerle gelen yeni başlangıçlar... 12 Eylül'ün izleri silinmeden, hayat telaşına kapılan insanlar... Yıllar sonra internetin bir araya getirdiği eski dostlar ve hatıraların canlanması... İşte bu atmosferde, Sırrı Süreyya Önder'in Beynelmilel filmiyle kesişen bir hikaye...
Beynelmilel: Bir Film, Bir Dönem
12 Ocak 2007'de Karaca Sineması'nda, Sırrı Süreyya Önder'in senaristliğini ve Muharrem Ölmez ile birlikte yönetmenliğini üstlendiği Beynelmilel filmiyle buluştuk. Film, 1982 yılında Adıyaman'da yaşananları, yerel müzisyenlerin hayatlarını anlatıyor. Kahtalı Mıçı, Dilber Ay, Gevendeler, Mersin Belediye Bandosu gibi karakterler ve mekanlarla, o dönemin ruhunu yansıtıyor. Filmde yer alan "hepiniz de paşasınız, zorluklara koşarsınız" pankartı ve "beşi bir yerde 50 krş" yazısı gibi detaylar, izleyiciyi o yıllara götürüyor.
Film, sadece bir hikaye anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda anti-militarist bir duruş sergiliyor. Mizahın ve hüznün iç içe geçtiği sahneler, gençlerin yüzünde umut ışığı yakarken, orta yaşlıların gözlerinde geçmişin gölgelerini canlandırıyor.
Sırrı Süreyya Önder ile Söyleşi: Gülümseyen Bir Yürek
Film gösteriminin ardından Sırrı Süreyya Önder ile yapılan söyleşi, hepimize ilham verdi. Gençliğinden çalınan yıllara rağmen, geçmişe takılı kalmadan ileriye bakan, müziğin ve sanatın iyileştirici gücüne inanan "beynelmilel" bir insanla karşı karşıyaydık. Onun gülümsemesi, hepimize bulaştı. Sırrı Süreyya Önder, filmle ilgili olarak "insanlar övgüde cömert, eleştiride cimri davrandılar" demişti.
Söyleşinin ardından, cumbalı bir evin sokağında, yıldızların altında kurulan dost meclisinde zaman durdu. Ertesi gün bianet için yapılan röportajda, filmdeki "helvacı" karakterinin "ben olmasam film bir hiç olurdu" şakasına hep birlikte güldük. Sırrı Süreyya Önder'in sıcaklığı ve samimiyeti, o anlara damgasını vurdu.
Bir keresinde, meşgul olduğunu düşünerek çekinerek aradığımda, "elini korkak alıştırma" demiştin. İşte bu yüzden, içimden gelen bu satırları yazmak istedim. Yoksulluk, çocukluk, okulda öğrenciyken gece pavyonda müzisyenlik yapmak ve kış ayazında ilçe kütüphanesinin sıcaklığı üzerine kurduğun cümleler hala kulaklarımda çınlıyor. Kızın için düşündüğün ve Beynelmilel filminde Özge Namal ile ete kemiğe bürünen Gülendam ismine dair sözlerin de... Ve film setinde Gülendam'a, "ağlarken bile başını dik tutacaksın" diye tembihlediğini anlatışın...
"Biz hep "umudu tükenmeyenlerin türküsünü" söylemeye ve dinlemeye devam edeceğiz." demiştin sevgili Sırrı. Oyunbozanlığın sırası değil şimdi. Çünkü dünya ıssız kalmasın diye var olanlardan değilsin sen.
Sırrı Süreyya Önder'in Beynelmilel filmi ve dostlukları, umudu tükenmeyenlerin türküsünü söylemeye devam etmemiz için bir neden. Onun sesi kısılmasın, rengi solmasın, sevinci azalmasın diye, hep birlikte omuz omuza durmaya devam edeceğiz.