Sorgulamak Neden Korkutur? İşte Gerçek Nedenleri!
Gündem

Sorgulamak Neden Korkutur? İşte Gerçek Nedenleri!


06 October 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 06 October 2025

Sorgulamak, insan aklının en temel özelliklerinden biridir. Merak duygusuyla beslenen bu eylem, bireyin kendini, dünyayı ve olayları anlama çabasıdır. Ancak, tarihin derinliklerinden günümüze kadar, sorgulama bazı kesimler tarafından bir tehdit olarak algılanmıştır. Peki, sorgulamak neden bu kadar korkutucu? Hadi Önal'ın dikkat çekici köşe yazısı bu sorunun yanıtlarını arıyor.

Sorgulamanın Önemi ve Toplumsal Etkileri

Sorgulama, bilimden sanata, felsefeden teknolojiye kadar birçok alanda gelişimin temel taşıdır. Doğru bilgiye ulaşmayı sağlar, problemleri çözmede yardımcı olur ve toplumun ilerlemesinin önünü açar. Empati yeteneğini geliştirerek, bireyleri daha adil ve anlayışlı olmaya teşvik eder. Ancak, bazı toplumlarda ve yönetimlerde sorgulama, düzeni bozucu bir unsur olarak görülmüş ve engellenmeye çalışılmıştır.

  • Bilgiye ulaşma
  • Problem çözme
  • Toplumsal gelişim
  • Empati kurma

Sorgulamaktan Kimler Korkar?

Hadi Önal'a göre, sorgulamaktan korkanlar genellikle yanlışı, hatası veya günahı olanlardır. Yaptıkları işlerin hesabını veremeyecek durumda olanlar, yalan üzerine düzen kuranlar, hırsızlık ve yolsuzluk yapanlar, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler, zalimler ve menfaat düzenine bağlı olanlar sorgulamadan çekinirler. Çünkü sorgulama, onların karanlık işlerini açığa çıkarabilir ve otoritelerini sarsabilir.

Yazar, günümüz Türkiye'sinde de sorgulanmaktan korkan bir yönetim anlayışının hakim olduğunu belirtiyor. Gazetecilerin hapse atılması, ekranların karartılması, kitapların toplatılması ve internet sitelerinin engellenmesi gibi olaylar, bu korkunun birer yansıması olarak değerlendiriliyor.

Sorgulamanın Önündeki Engeller ve Çözüm Yolları

Toplum olarak ilerlemenin, adaletin ve özgürlüğün yolu sorgulamaktan geçer. Ancak, bu topraklarda yaşayanlar, çocukluktan itibaren "Sus, konuşma!", "Büyüklerin sözünü dinle!", "İtaat et!" gibi telkinlerle yetiştirilmiştir. Bu durum, bireylerin sorgulama yeteneklerini köreltmiş ve eleştirel düşünme becerilerini zayıflatmıştır. Bu nedenle, eğitim sisteminde sorgulamayı teşvik eden bir yaklaşım benimsenmeli ve bireylerin düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri bir ortam yaratılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki, hakikate korku ile değil sorgu ile ulaşılır. Eğer bugün hala karanlıktaysak, sebebi "Neden?" demekten korkmuş ya da korkutulmuş olmamızdır.

Sonuç olarak, sorgulamak, bireysel ve toplumsal gelişim için vazgeçilmez bir unsurdur. Sorgulamaktan korkanlar, saklayacak şeyleri olanlardır. Şeffaf, adil, dürüst ve bilgili olanların sorgudan korkmasına gerek yoktur. Toplum olarak daha aydınlık bir geleceğe ulaşmak için, sorgulama kültürünü yaygınlaştırmalı ve her bireyin düşüncelerini özgürce ifade edebileceği bir ortam yaratmalıyız.