Hatay'da yürekleri burkan bir olay yaşandı. Antakya Emek Mahallesi'ndeki TOKİ şantiyesinde çalışan işçiler, aylardır alamadıkları ücretler nedeniyle çaresizliğe düştü. Dün başlayan eylemler bugün daha da büyüdü ve 9 işçiden ikisi, seslerini duyurabilmek için çatıya çıktı. Bu acı olay, deprem bölgesindeki inşaat işçilerinin yaşadığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi.

Çaresiz İşçilerin Feryadı: "Evimize Ekmek Götüremiyoruz!"

Yapı ve Yol İşçileri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Barış Kaya, işçilerin durumunu şu sözlerle özetledi: "Arkadaşlarımızın dayanacak gücü kalmadı, evlerine ekmek götüremiyorlar. O yüzden bugün verdikleri kararla arkamda gördüğünüz binanın çatısına çıktılar." Bu sözler, işçilerin içinde bulunduğu derin çaresizliği ve umutsuzluğu açıkça gösteriyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay, adeta dev bir şantiyeye dönüştü. Kentte 80 binden fazla inşaat işçisi çalışıyor. Ancak bu işçilerin büyük bir kısmı, hak ettikleri ücretleri almakta zorlanıyor. Yılka Nur adlı şirkete ait TOKİ şantiyesinde çalışan işçilerin yaşadığı bu sorun, maalesef bölgedeki birçok şantiyede yaşanan benzer sorunların sadece bir örneği.

Eylem yapan işçiler Adnan Rifaioğlu ve Nurettin Yavuz, yetkililerin dikkatini çekmeyi başardı. Ancak eylemlerinin ardından gözaltına alındılar. Bu durum, işçilerin yaşadığı mağduriyetin yanı sıra, seslerini duyurma çabalarının da engellendiğini gösteriyor.

Taşeron Sistemi İşçilerin Hayatını Karartıyor

Barış Kaya, yaşananların sorumlusunun taşeron sistemi olduğunu vurguluyor. Şirketin, "Parayı taşerona ödedik, taşeron da formene ödedi ve Formen kaçtı" şeklindeki savunmasına karşılık Kaya, İş Kanunu'nun 2. maddesini hatırlatarak asıl firmanın sorumlu olduğunu belirtiyor. Taşeron sisteminin, işçilerin haklarını gasp etmesine ve mağduriyet yaşamasına neden olduğunu ifade ediyor.

Antakya'da kayıtlı olan 80 bin inşaat işçisinin büyük bir kısmının ücret tazminatı sorunu yaşadığını belirten Kaya, işçilerin en temel hakları olan ücret haklarını almak için çatılara, kule vinçlere çıktığını ve canlarını tehlikeye attığını söylüyor.

• İşçilerin maaşları elden ve asgari ödeme diye ikiye bölünüyor.
• Gelecekleriyle oynanıyor.
• Şirketler devletten vergi kaçırıyor.

Kaya, Çalışma İl Müdürlüklerine ve Çalışma Bakanlığı'na çağrıda bulunarak şantiyelerin denetlenmesini ve gerekli cezai işlemlerin yapılmasını talep ediyor.

Deprem Bölgesinde İşçi Sağlığı ve Güvenliği Tehlikede

Deprem bölgesinde çalışan işçilerin sadece ücret sorunları değil, aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği konusunda da ciddi sorunları bulunuyor. Yapı ve Yol İşçileri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Barış Kaya, İSİG'in Şubat ayına dair raporuna göre, deprem bölgelerinde sadece Şubat ayında ölen işçi sayısının 18 olduğunu belirtiyor. Kayıtsız işçi sayısının fazla olması nedeniyle bu sayının daha da yüksek olabileceği ifade ediliyor.

Bu acı olay, deprem bölgesindeki inşaat işçilerinin yaşadığı zorlukları ve karşılaştığı sorunları bir kez daha gözler önüne seriyor. İşçilerin haklarının korunması, ücretlerinin düzenli ödenmesi ve iş sağlığı güvenliğinin sağlanması için acil önlemler alınması gerekiyor. Aksi takdirde, bu tür üzücü olayların yaşanmaya devam etmesi kaçınılmaz olacaktır.