Trump'ın Gizli Planı: "Ester Projesi" Filistin'i Susturacak mı?
Gündem

Trump'ın Gizli Planı: "Ester Projesi" Filistin'i Susturacak mı?


20 May 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 20 May 2025

ABD'de Heritage Foundation tarafından hazırlanan ve Trump yönetimince benimsenen "Ester Projesi", antisemitizmle mücadele adı altında Filistin'e destek veren kişi ve kurumları hedef alıyor. Proje, ifade özgürlüğü ve demokratik haklar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Peki, bu proje tam olarak ne anlama geliyor ve neden bu kadar tartışma yaratıyor?

"Ester Projesi": Antisemitizmle Mücadele mi, Filistin'i Susturma Çabası mı?

7 Ekim 2024'te, İsrail'in ABD desteğiyle Gazze Şeridi'nde yürüttüğü ve 53 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği katliamın yıldönümünde, ABD merkezli muhafazakâr düşünce kuruluşu Heritage Foundation tarafından dikkat çeken bir belge yayımlandı: "Ester Projesi: Antisemitizmle Mücadele İçin Ulusal Strateji". Aynı kuruluş, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi hâlinde yürürlüğe koymayı planladığı radikal sağcı 2025 Projesinin de mimarı. Ester Projesi ise adını, antik Pers İmparatorluğu’nda Yahudileri soykırımdan kurtardığı rivayet edilen Tevrat’taki Ester adlı karakterden alıyor. Ancak bu strateji, antisemitizmle mücadeleden çok, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına yönelik muhalefeti bastırmayı hedefliyor. Projenin özünde, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarına karşı çıkan herkesi "Hamas destekçisi" olarak etiketlemek ve ifade özgürlüğünü kriminalize etmek var.

"Hamas Destek Ağı" Uydurması Belgenin ilk "ana bulgusu", ABD'deki Filistin yanlısı hareketin "İsrail, Siyonizm ve ABD’ye karşı düşmanca tutum sergileyen ve Hamas’a küresel destek sağlayan bir ağın parçası" olduğunu ileri sürüyor. Bu varsayımsal ağa HSN (Hamas Support Network) adını veriyorlar. Ancak böyle bir ağın varlığına dair herhangi bir delil sunulmuyor. Üstelik raporda, Hamas’a destek verdiği iddia edilen kuruluşlar arasında "Barış İçin Yahudi Sesi" (Jewish Voice for Peace) gibi önde gelen Amerikan Yahudi örgütleri de yer alıyor. İkinci Bulguda "Demokrasi Düşmanları" İddiası Raporun ikinci ana iddiası, sözde bu ağın "kapitalizmi ve demokrasiyi yıkmak isteyen aktivistler ve finansörlerce desteklendiği" yönünde. Bu iddia ise ironik bir biçimde, bizzat Amerikan demokrasisini aşındırmakla eleştirilen Heritage Foundation’ın kendisine yöneltilen suçlamalarla çelişiyor.

Projenin Temel Amacı Ne?

Heritage Foundation tarafından Ekim 2024’te yayımlanan ve Trump yönetimince kısmen hayata geçirilmeye başlanan “Ester Projesi”, yalnızca İsrail karşıtı protestoları değil, aynı zamanda Amerikan üniversitelerindeki ifade özgürlüğünü de hedef alıyor. Raporda, "kapitalizm ve demokrasi" ifadeleri en az beş kez tekrarlanıyor. Ancak Hamas ile kapitalizm arasında nasıl bir bağ kurulduğu açık değil. Zira Hamas, 19 ayı aşkın süredir ABD finansmanıyla yürütülen askeri yıkıma maruz kalan bir bölgeyi yönetiyor. Silah endüstrisi açısından bakıldığında ise bu soykırım, kapitalizmin en acımasız yüzünü sergiliyor. Projenin mantığına göre, Gazze'deki katliamlara karşı çıkmak antisemitik bir tutum olarak tanımlanıyor. Bu da, raporda önerilen ulusal stratejinin temelini oluşturuyor: Hamas’a destek verdiği varsayılan ağların toplumsal etkisini “kökten kazımak”.

Trump Döneminde Proje Nasıl Hayata Geçiriliyor?

Rapordan yedi ay sonra, New York Times’ın analizine göre, Donald Trump’ın Ocak 2025’teki göreve başlamasından bu yana uygulamaya konan politikalar, Ester Projesi’nin önerilerinin yarısından fazlasıyla örtüşüyor. Bu politikalar arasında öne çıkanlardan biri, üniversiteleri, soykırıma karşı direnişi bastırmadıkları takdirde büyük miktarda federal fonlardan mahrum bırakmakla tehdit etmek. Bir diğeri ise, sadece Filistinlilerle dayanışma ifade ettikleri için, yasal olarak ABD’de bulunan kişilerin sınır dışı edilmesini sağlama çabaları. Üniversiteler Hedefte Raporda, Amerikan üniversiteleri ve hatta ilköğretim düzeyindeki eğitim kurumları, Hamas destek ağı tarafından “sızılmış yapılar” olarak tanımlanıyor. Siyonizm karşıtı söylemler ise “çeşitlilik, adalet ve kapsayıcılık (DEI)” gibi değerler kisvesi altında yayıldığı ileri sürülüyor.

  • Eğitim kurumlarında “Hamas destekçisi” olarak tanımlanan kişilerin ayıklanması
  • Protestocuların bu tür yapılarla bağlantılı oldukları gerekçesiyle gözdağıyla sindirilmesi
  • İsrail karşıtı içeriklerin sosyal medyada yasaklanması — ki bu içerikler çoğunlukla soykırım karşıtı insani mesajlardan ibaret.

“Ester Projesi”, antisemitizmle mücadeleyi araçsallaştırarak, İsrail’in askeri politikalarına karşı çıkanları kriminalize etmeyi ve ifade özgürlüğünü bastırmayı amaçlayan bir strateji olarak şekilleniyor. Trump yönetimi altında ise bu stratejinin hatırı sayılır bir kısmı fiilen uygulanmaya başlamış durumda.

Özetle, "Ester Projesi" antisemitizmle mücadele kisvesi altında, Filistin'e destek veren sesleri susturmayı hedefleyen tehlikeli bir strateji olarak karşımıza çıkıyor. Projenin hayata geçirilmesiyle birlikte, ifade özgürlüğü ve demokratik haklar ciddi bir tehdit altında. Bu durum, sadece ABD'deki Filistin destekçilerini değil, aynı zamanda tüm dünyadaki insan hakları savunucularını endişelendiriyor.