
Türkiye'de Okul Öncesi Eğitime Şok Edici Düşük Bütçe!
TÜSİAD ve Eğitim Reformu Girişimi (ERG) işbirliğiyle hazırlanan "Geleceğin Dünyasına Hazırlanırken Eğitimin Bütçesi: Türkiye’de Eğitim Harcamaları" raporu, Türkiye'nin eğitim harcamaları konusunda kritik bir tablo çiziyor. Raporda, özellikle okul öncesi eğitime ayrılan kaynağın yetersizliği vurgulanırken, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesine ilişkin önemli öneriler sunuluyor. Gelin, raporun detaylarına ve ortaya koyduğu çarpıcı gerçeklere birlikte göz atalım.
Türkiye Eğitim Harcamalarında Nerede?
Rapora göre, Türkiye eğitim harcamalarında kritik alanlarda geride kalıyor. 2022 verilerine göre, eğitim harcamalarının %78,9'u kamu, %20,3'ü hanehalkı ve sadece %0,8'i uluslararası kaynaklardan sağlanıyor. Kamu harcamalarının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranı ise %2,6'da kalarak dünya ortalaması olan %4,5'in oldukça altında seyrediyor. Toplam kamu harcamaları içindeki oran ise %10,6 ile UNESCO'nun önerdiği %15–20 bandının altında bulunuyor.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, toplantıda yaptığı konuşmada eğitimin önemine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
"Demografik fırsat penceremiz kapanmadan, öncelikle genç ve dinamik insan kaynağımızı en üst yetkinliklerle donatmamız gerekiyor. Bu nedenle insanımızın becerilerine yatırım yapmanın, buna kaynak ayırmanın önemini, her fırsatta vurguluyor, bunun bir tercih değil zorunluluk olduğunun altını çiziyoruz."
Okul Öncesi Eğitime Neden Daha Fazla Yatırım Yapmalıyız?
Raporda dikkat çeken en önemli noktalardan biri, Türkiye'nin okul öncesi eğitime yeterince kaynak ayırmaması. 2022 yılı verilerine göre Türkiye, kamu eğitim harcamaları içinden ayırdığı %6,7 pay ile okul öncesi eğitime en az kaynak ayıran ülkelerden biri. Bu durum, özellikle dezavantajlı bölgelerdeki çocukların eğitim fırsatlarından eşit şekilde yararlanmasının önünde büyük bir engel teşkil ediyor.
Okul öncesi eğitimin önemi şu şekilde sıralanabilir:
- Çocukların bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimlerini destekler.
- Eğitimde fırsat eşitliğini sağlar.
- İleriki eğitim kademelerinde başarıyı artırır.
- Toplumsal kalkınmaya katkıda bulunur.
Öneriler ve Çözüm Yolları
Rapor, 2026 Merkezi Yönetim Bütçe kapsamında yürütülen çalışmalara katkı sunmak üzere bir dizi öneri sunuyor. Bu önerilerden bazıları şunlar:
- Eğitime ayrılan kamu kaynaklarının miktarında uzun vadeli ve istikrarlı artış sağlanmalı.
- Beslenme, ulaşım, barınma, burs gibi desteklerle hanehalkının üzerindeki yük azaltılmalı.
- Başta dezavantajlı çocukların akranlarıyla eşit koşullarda eğitime başlamaları için kritik olan okulöncesi eğitim zorunlu olmalı ve yaygınlaştırılması için yeterli kaynak ayrılmalı.
Türkiye'nin eğitimde hak ettiği yere gelebilmesi için, eğitim bütçesinin artırılması, kaynakların doğru alanlara yönlendirilmesi ve özellikle okul öncesi eğitime öncelik verilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, geleceğimiz olan çocuklarımızın potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmeleri mümkün olmayacaktır.









