
Zirai Don Felaketi: İktidar Çiftçiyi Duyuyor mu?
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye'yi etkisi altına alan zirai don felaketinin boyutlarına dikkat çekerek, iktidarın yeterli önlemleri almadığını ve çiftçinin sesini duymadığını savundu. Gürer, yaşanan ürün kayıplarının telafisinin uzun yıllar alabileceğini ve çiftçilerin acil desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Zirai Donun Tarıma Etkileri
Gürer, 10-15 Nisan tarihleri arasında yaşanan ani sıcaklık düşüşünün 36 ili doğrudan etkilediğini ve toplamda 61 ilde zarara yol açtığını belirtti. İklim değişikliğinin tarım sektörünü zorlu bir sürece soktuğunu ifade eden Gürer, ani don, dolu, sel, kuraklık, ısı dalgalanmaları ve çeşitli zararlılar ile hastalıkların tarımı tehdit ettiğini söyledi. Bu nedenle tarımın çok boyutlu bir şekilde geleceğe yönelik planlanması gerektiğini vurguladı.
Niğde'de 600 bin tonluk elma üretiminin %95'inin (yaklaşık 570 bin ton) kaybedildiğini açıklayan Gürer, bu durumun yaklaşık 205 milyon dolarlık ekonomik zarara yol açtığını ifade etti. Diğer ürünlerdeki kayıpların da ciddi boyutlarda olduğunu belirten Gürer, kirazda %55,7, kayısıda %65,1, şeftalide %32, Antep fıstığında %54,6, fındıkta %27,4, üzümde %18,6, cevizde %27,7 ve limonda %20,9 gibi oranlarda ürün kaybı beklendiğini kaydetti.
Ekonomi Üşüyor mu?
Zirai donun sadece çiftçiyi değil, tarım ekosistemini de olumsuz etkilediğini belirten Gürer, Niğde'nin Türkiye'nin en önemli elma ve kiraz üretim merkezlerinden biri olduğunu hatırlattı. Elma üretiminde 100 büyük işletmede 6 bin kişinin istihdam edildiğini, don nedeniyle işsiz kalma riskiyle karşı karşıya olduklarını vurguladı. Her yıl 16 bine ulaşan tarım işçisinin de hasat sürecinde ürün kaybı ile iş kaybı yaşayacağını ve ihracat ile yurt dışı pazarının etkileneceğini ifade etti.
Gürer, zirai ilaç, gübre, mazot, sulama ve nakliye sektörleri gibi tarımın yan kollarının da büyük bir çöküş tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Tüketicinin stok ürünlerin bitmesi ile fiyat artışlarından etkileneceğini ve ithalat gelse de fiyatların dengelenmesinin sorun yaratacağını belirtti.
Ömer Fethi Gürer, kırsal bölgelerde 'sosyal çöküş' riski oluştuğuna dikkat çekerek, "Bu afet, kırsal bölgelerde gelir düzeyinde ani çöküş, işsizlik ve sosyal dışlanma risklerini beraberinde getiriyor" dedi.
Çözüm Önerileri Neler?
- Çiftçi borçları faizsiz veya düşük faizle en az üç yıl ertelenmeli, yeniden yapılandırılmalı.
- Üreticilere acil, faizsiz ek krediler sağlanmalıdır.
- Üretim ve yatırım için hibe destekleri verilmelidir.
- İhracatçı işletmelere kurumsal destek sağlanmalıdır.
- Girdi maliyetleri (ilaç, gübre, tohum) için acil sübvansiyonlar uygulanmalıdır.
- Tarıımda süren projelerin süreleri uzatılmalıdır.
- TARSİM yeniden yapılandırılmalı; üreticiye verilen destek primi artırılmalıdır.
- Kadın kooperatiflerine sağlanan destekler artırılmalıdır.
- İşsiz kalan tarım işçileri kamu kurumlarında geçici işçi olarak istihdam edilmelidir.
- Sosyal ve psikolojik destek programları uygulanmalıdır.
- Kırsaldan göçü önleyecek stratejiler geliştirilmeli, iklim risklerine dayanıklı tarım modellerine geçiş hızlandırılmalıdır.
- Tarımsal afetler için ayrı bir bütçe oluşturulmalıdır.
- Don ve kuraklığa dayanıklı alternatif ürünlerin geliştirilmesi teşvik edilmelidir.
Zirai don felaketinin ardından çiftçinin yaşadığı zorluklar ve tarım sektöründeki olası çöküş tehlikesi, iktidarın acil ve etkili önlemler almasını gerektiriyor. Aksi takdirde, kırsal bölgelerde sosyal çöküş yaşanabilir ve ülke ekonomisi ciddi zararlar görebilir. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in çözüm önerileri, bu zorlu süreçte çiftçiye umut olabilir ve tarım sektörünün yeniden canlanmasına katkı sağlayabilir.