Çin ve Rusya, "Zafer Günü" kutlamaları öncesinde yayımladıkları ortak bildiriyle dikkatleri üzerine çekti. İki ülke, işbirliklerini daha da derinleştirme sözü verirken, İkinci Dünya Savaşı tarihine ilişkin "doğru görüşü" koruma vurgusu yaptı. Bu hamle, uluslararası arenada yeni bir ittifakın sinyalleri olarak yorumlandı.
ABD'ye Yönelik Sert Eleştiriler
Çin lideri Şi Cinping'in Moskova ziyareti sırasında yayımlanan bildiride, ABD ve müttefikleri açıkça eleştirildi. İki lider, "belirli ülkelerin" İkinci Dünya Savaşı'nın sonuçlarını manipüle etmeye çalıştığını iddia etti. Bildiride, NATO'nun doğuya doğru genişlemesi ve Asya-Pasifik bölgesinde "küçük çevreler" oluşturma çabaları da eleştirildi. Bu durum, Çin ve Rusya'nın Batı'ya karşı ortak bir duruş sergilediğinin açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Çin, uzun zamandır Rusya'nın NATO'nun genişlemesinin güvenlik tehdidi oluşturduğu yönündeki argümanını destekliyor. Ayrıca, bildiride "BM Güvenlik Konseyi'ni baypas eden ekonomik yaptırımlar" da eleştirildi. Bu ifadeler, ABD'nin tek taraflı politikalarına karşı ortak bir tepki olarak yorumlanabilir.
Çin-Rusya Dayanışması
Şi Cinping, yaptığı açıklamada, İkinci Dünya Savaşı'nın Tayvan'ın "özgürleşmesi" anlamına geldiğini ve "Tayvan'ın Çin'e dönüşünü" işaret ettiğini belirtmişti. Bu açıklama, Çin'in Tayvan konusundaki kararlılığını bir kez daha vurguladı. Putin de Rusya'nın "Çin hükümetinin ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğünü korumak için aldığı önlemleri" desteklediğini ifade etti. Bu karşılıklı destek, iki ülke arasındaki dayanışmanın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Çin ve Rusya arasında resmi bir askeri ittifak olmasa da, güvenlik alanındaki işbirlikleri Batı'da endişeyle karşılanıyor. "ChinaPower" projesinin verilerine göre, iki ülke sadece 2024'te 14 ortak askeri tatbikat gerçekleştirdi. Bu durum, iki ülkenin askeri alanda da yakın işbirliği içinde olduğunu gösteriyor.
Ekonomik ve Stratejik İşbirliği
Çin ve Rusya arasındaki ilişkiler sadece askeri ve siyasi alanda değil, ekonomik alanda da güçleniyor. İki ülke, enerji projeleri, ticaret ve altyapı yatırımları gibi birçok alanda işbirliği yapıyor. Bu işbirliği, her iki ülkenin de ekonomik büyümesine katkı sağlıyor ve Batı'ya olan bağımlılıklarını azaltıyor.
Özellikle, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı nedeniyle Batı tarafından uygulanan yaptırımlar, Rusya'nın Çin ile olan ilişkilerini daha da güçlendirmesine neden oldu. Çin, Rusya'nın enerji kaynaklarına olan talebini artırarak Rus ekonomisine destek sağlarken, Rusya da Çin'e stratejik bir ortak olarak destek veriyor.
Bu gelişmeler, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Çin ve Rusya'nın güçlenen ittifakı, Batı'nın hegemonyasına karşı bir denge unsuru oluşturuyor ve dünya siyasetinde yeni dinamikler yaratıyor.
Çin ve Rusya'nın "Zafer Günü"nde sergilediği bu dayanışma, iki ülkenin ortak çıkarlar doğrultusunda hareket ettiğini ve Batı'ya karşı ortak bir cephe oluşturduğunu gösteriyor. Bu durum, uluslararası arenada yeni ittifakların ve güç dengelerinin oluşmasına zemin hazırlayabilir. İki ülkenin işbirliği, gelecekte dünya siyasetinde daha da etkili olabilir.
