12 Mayıs 2025 Pazartesi

Yapay Zeka İnsan Haklarını Tehdit Ediyor Mu? Şok Rapor!

Uluslararası Af Örgütü'nün "2024-25 Dünya İnsan Haklarının Durumu" raporu, yapay zekanın (YZ) insan hakları üzerindeki potansiyel tehlikelerine dikkat çekiyor. 150 ülkeyi kapsayan raporda, hükümetlerin yeni teknolojileri düzenlemede yetersiz kaldığı, gözetim araçlarını kötüye kullandığı ve YZ aracılığıyla ayrımcılığı derinleştirdiği vurgulanıyor. Peki, bu durum insan hakları açısından ne anlama geliyor?

Yüz Tanıma ve Protesto Hakkı

Raporda, yüz tanıma teknolojilerinin birçok ülkede protesto hakkı üzerinde caydırıcı bir etki yarattığı belirtiliyor. Polis, barışçıl protestocuları insansız hava araçları ve gelişmiş kameralarla izleyerek özel hayatın gizliliğini ihlal ediyor. Bu durum, toplanma özgürlüğünü kısıtlamanın yanı sıra ayrımcı uygulamalara da zemin hazırlayabiliyor. Uluslararası Af Örgütü, bu tür uygulamaların insan haklarına aykırı olduğunu ve acilen düzenlenmesi gerektiğini vurguluyor.

Örneğin, raporda yer alan bir vakada, bir ülkede barışçıl bir protesto sırasında polis, yüz tanıma teknolojisi kullanarak protestocuların kimliklerini tespit etmiş ve daha sonra bu kişilere yönelik soruşturma başlatmıştır. Bu durum, insanların protesto hakkını kullanmaktan çekinmesine neden olmuş ve ifade özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlamıştır.

Ayrımcılığın Derinleşmesi ve Toplumsal Eşitsizlikler

Raporda, hükümetlerin YZ teknolojilerini sosyal yardım, polis uygulamaları, göç ve askeri alanlar gibi kamu sektörü işlevlerine daha fazla entegre ettiği belirtiliyor. Bu teknolojiler, idari verimlilik veya maliyet tasarrufu gibi gerekçelerle kullanılsa da, aslında var olan ayrımcılığı daha da şiddetlendiriyor, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini artırıyor ve ırk temelli güç sistemlerini kalıcılaştırıyor. YZ algoritmaları, önceden var olan önyargıları yansıtarak ayrımcı sonuçlar doğurabiliyor.

Sosyal medya şirketlerinin de bu konuda sorumluluğu bulunuyor. Raporda, kontrolsüz bir güçle faaliyet gösteren bu şirketlerin, en fazla ötekileştirilen ve risk altındaki gruplara yönelik zararları önlemeyi amaçlayan korumaları geri aldığı belirtiliyor. Ayrıca, sistematik olarak etkileşimi her şeyin üzerinde tutarak nefret ve şiddet içeren içeriklerin yayılmasına olanak sağlıyorlar.

AB'nin Rolü ve Dijital Hizmetler Yasası

Avrupa Birliği (AB), teknoloji alanındaki düzenlemeler konusunda karma bir emsal oluşturuyor. Dijital Hizmetler Yasası, çevrimiçi platformlara ve arama motorlarına insan haklarına saygı gösterilmesini sağlama yükümlülüğü getiriyor. Ancak, AB'nin Yapay Zekâ Yasası, insanları ve haklarını merkeze koymakta başarısız olmasına rağmen, YZ'nin en çok hak ihlaline yol açan bazı kullanımlarına çeşitli sınırlamalar getiriyor. AB'nin bu alandaki düzenlemeleri, diğer ülkeler için bir örnek teşkil edebilir, ancak daha fazla iyileştirmeye ihtiyaç duyuluyor.

Uluslararası Af Örgütü'nün raporu, yapay zekanın insan hakları üzerindeki potansiyel etkilerine dair önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Hükümetlerin ve teknoloji şirketlerinin bu konuda daha fazla sorumluluk alması ve insan haklarını koruyacak düzenlemeler yapması gerekiyor. Aksi takdirde, yapay zeka teknolojileri, ayrımcılığı derinleştirebilir, ifade özgürlüğünü kısıtlayabilir ve özel hayatın gizliliğini ihlal edebilir. Bu durum, gelecekte daha büyük sorunlara yol açabilir.

İlgili Haberler